-
CİLT & SAÇ
Cildinizin İhtiyacına Göre Bakım Rutinlerimiz
-
Ürünlerimiz
-
Ducray Dermatoloji Laboratuvarları
Saç dökülmesi, hemen hemen herkesi etkileyebilecek yaygın bir saç derisi problemidir. Saç dökülmesinin nedenleri nelerdir ve bu sorunun belirtileri nasıl anlaşılır? Saç dökülmesini durdurmak veya tedavi etmek için hangi yöntemler kullanılabilir? Saç dökülmesi çözümü arayanlar için bilinmesi gereken her şey bu rehberde!
İçi̇ndeki̇ler
Saç dökülmesi bazıları için önemsiz görünebilir, ancak diğerleri için ciddi bir endişe kaynağı ve tıbbi destek almak için bir neden olabilir. Saç dökülmesinin tek bir türü yoktur; farklı nedenleri ve sonuçları olan çeşitli saç dökülmesi türleri bulunmaktadır. Saç dökülmesi, saç derisinin bir bölümünde lokalize olabilir veya tüm saç derisine yayılabilir ve ara sıra (6 aydan az) ya da kronik (zaman içinde devam eden, 6 aydan fazla) olabilir. Saç dökülmesi, genellikle estetik ve psikolojik etkileri nedeniyle birçok kişi için önemlidir ve saç dökülmesi tedavisi konusunda bilgi sahibi olmak bu kişiler için büyük bir rahatlama sağlayabilir.
Başlıca saç dökülmesi türleri şu kriterlere göre sınıflandırılabilir:
Tüm bu saç dökülmesi türlerinin farklı nedenleri ve sonuçları vardır, çünkü bunlar saç yaşam döngüsündeki (saç uzama döngüsü) farklı değişikliklerle bağlantılıdır. Saç dökülmesi nedenleri arasında genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, beslenme eksiklikleri, stres ve bazı sağlık sorunları yer alabilir. Bu nedenle, tedavi her bir saç dökülmesi tipine göre uyarlanmalıdır. Saç dökülmesi çözümü arayanlar için bu farklı türleri anlamak, doğru tedavi yöntemini belirlemek açısından oldukça önemlidir.
Günlük yaşamda saç dökülmesi, estetik veya psikolojik nedenlerle hastalar için büyük sıkıntıya neden olabilir. Saç dökülmesi, kişinin özgüvenini etkileyebilir ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Saç dökülmesi ayrıca vücuttaki daha genel bir patolojinin belirtisi veya bazı ilaçların kullanımının bir sonucu olabilir. Bu nedenle, kesin bir tanı koymak için nedenlerin araştırılması önemlidir. Saç dökülmesine ne iyi gelir sorusunun yanıtı, altta yatan nedenlerin tespit edilmesine bağlıdır ve bu süreçte dermatologlarla iş birliği yapılması önemlidir. Doğru tanı ve tedavi ile saç dökülmesinin etkileri azaltılabilir ve saçların sağlıklı bir şekilde yeniden çıkması sağlanabilir.
Akut telogen effluvium olarak da adlandırılan reaksiyonel saç dökülmesi, özellikle kadınlarda çok yaygın görülen bir saç dökülmesi şeklidir. Bu durum, tetikleyici bir olaydan 3 ila 4 ay sonra saç dökülmesinde ani ve bazen oldukça yoğun bir artış ile kendini gösterir. Bu nedenle "reaksiyonel saç dökülmesi" olarak adlandırılır. Tetikleyici bir olayın etkisiyle, saçın yaşam döngüsü değişime uğrar: saç büyüme evresinde (anajen evre) ani bir duraklama yaşanır ve daha fazla sayıda saç aynı anda saç dökülme evresine (telojen evre) girer. Saç dökülmesi aşaması yaklaşık 3 ay sürer ve bu süreç, tetikleyici olay ile saç dökülmesi arasında gözlemlenen gecikmeyi açıklamaktadır.
Normalde her gün 100 ila 150 saç teli fark edilmeden dökülür. Ancak reaksiyonel saç dökülmesi durumunda bu sayı 300'e kadar çıkabilir ve saç dökülmesi daha belirgin hale gelebilir: saçlar kıyafetlerde, yastıklarda ve evin her yerinde görülebilir. Bu durum, özellikle saç yoğunluğundaki değişikliklerin fark edilmesine yol açar.
Stres, duygusal şoklar, yorgunluk, dengesiz diyetler, katı diyetler, mevsimsel değişiklikler ve doğum gibi faktörler reaksiyonel saç dökülmesine neden olabilir. Özellikle stres ve beslenme yetersizlikleri gibi durumlar, saç dökülmesi sürecini hızlandırabilir ve daha yaygın hale getirebilir.
Reaksiyonel saç dökülmesi geçici ve geri dönüşümlüdür. Etkilenenlerin %95'inde genellikle altı ay içinde kendiliğinden iyileşme görülür. Saç yoğunluğunda kalıcı bir azalma yaşanmaz ve kellik riski bulunmaz. Bu nedenle, reaksiyonel saç dökülmesi yaşayan kişiler için sabırlı olmak ve saç döngüsünün kendiliğinden yeniden dengeye oturmasını beklemek önemlidir. Ayrıca, bu süreçte dengeli bir diyet ve stres yönetimi gibi önlemler de saç sağlığını destekleyebilir.
Saç dökülmesinin nedenleri oldukça çeşitlidir:
Genellikle 6 aydan fazla sürmeyen akut, ara sıra veya reaksiyonel saç dökülmesinin aksine, kronik saç dökülmesi zaman içinde ilerler. Farklı nedenleri ve sonuçları olan iki ana kronik saç dökülmesi türü vardır: kronik telogen effluvium ve androgenetik alopesi.
Kronik telogen effluvium, tüm saç derisini etkileyen oldukça yaygın bir saç dökülmesidir. Zamanla saç yoğunluğunda azalmaya yol açabilir, ancak kelliğe neden olmaz. Her yaşta ortaya çıkabilir ve kadınlar, erkeklerden daha fazla etkilenir. Bu kronik saç dökülmesi türü, yoğun ve kronik stres, tiroid hormonlarının dengesizliği veya düşük kalorili diyetin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Sebep olan faktör tanımlandığında ve ortadan kaldırıldığında, kronik saç dökülmesinde olumlu gelişmeler gözlenir. Yeniden saç büyümesinin başlangıcı yaklaşık 3 ila 6 ay sürebilir ve saç yoğunluğunun başlangıçtaki durumuna dönmesi ise 12 ila 18 ay arasında değişebilir.
Androgenetik alopesi, adından da anlaşılacağı gibi hormonal (androjenik hormonların tutulumu) ve genetik kökenli bir saç dökülmesi türüdür. Saç derisinin belirli kısımlarındaki saçların zamanla incelmesine ve kelliğe neden olabilir. Androgenetik alopesi çoğunlukla erkekleri etkiler ve sıklığı yaşla birlikte artar: 20 yaşında erkeklerin yaklaşık %20'si, 30 yaşında %30'u ve 50 yaşında her iki erkekten biri bu durumu yaşar.* Kadınlarda da androgenetik alopesi görülebilir, ancak genellikle saç çizgisinde belirgin bir gerileme olmadan genel bir incelme şeklinde ortaya çıkar. Kadınlarda bu tür saç dökülmesi daha çok saçların genelinde hacim kaybı ve seyrelme olarak görülür.
Androgenetik alopesi, saç köklerinin androjen hormonlarına duyarlılığı ile ilişkilidir. Bu durum, saçların daha kısa bir büyüme evresine sahip olmasına ve zamanla incelmesine yol açar. Genetik faktörlerle doğrudan bağlantılı olduğundan, tedavi süreci de uzun vadeli ve kişiye özgüdür. Topikal ve oral tedaviler, besin takviyeleri ve düşük seviyeli lazer terapisi gibi yöntemler, saç dökülmesini yavaşlatmak ve saçların yeniden büyümesini desteklemek amacıyla kullanılabilir.
Androgenetik alopesi, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen yaygın bir saç dökülmesi türüdür. Erkeklerde androgenetik alopesi belirtileri başın üst kısmında daha ince saç görünümü olarak ortaya çıkar. Bu kelleşme, başın arka kısmını (tonsür) ve alnı (saç çizgisinin V şekli görünümüyle çekilmesi) etkileyerek başlar. Daha sonra başın üst kısmına yayılır. Bu durum, saç foliküllerinin küçülmesi bağlantılı olup, kalıcı olarak dökülmeden ve kelliğe neden olmadan önce saçların yavaş yavaş ince ve hafif yapıda kalmasına yol açar. Şakaklar ve başın arka kısmındaki saçlar genellikle korunur ve bu bölgelerde saçlar taç şeklinde kalır.
Kadınlarda ise androgenetik alopesi, erkeklere göre daha yaygın bir şekilde başın üst kısmındaki saç yoğunluğunda ilerleyici bir azalma ile kendini gösterir. Orta hat boyunca incelme, çam ağacını andıran bir seyreklik yaratarak genişler. Erkek formundan farklı olarak, kadınlarda androgenetik alopesi hiçbir zaman tam kellik oluşturmaz; incelmiş olsa da bazı saçlar devam eder ve saç dökülmesi genellikle kalıcı saçsızlıkla sonuçlanmaz. Bu nedenle, kadınlarda androgenetik alopesi daha farklı bir seyir izler ve saç yoğunluğundaki azalma, genellikle genel bir hacim kaybı olarak kendini gösterir.
Androgenetik alopesi yönetimi, hem hastalar hem de sağlık uzmanları için zorlu bir süreç olmaya devam etmektedir. Tedavi seçenekleri sınırlı olmakla birlikte, bazı saç dökülmeleri tedavi edilebilir ve tersine çevrilebilirken, androgenetik alopesi sadece yavaşlatılabilir. Peki, saç dökülmesini nasıl yavaşlatabiliriz? Öncelikle, beklemeden bir dermatoloğa, cilt ve saç derisi uzmanına ya da aile hekiminize danışın. İster reaksiyonel saç dökülmesi, ister kronik saç dökülmesi, ister androgenetik alopesi veya başka bir saç dökülmesi türü olsun, doktorunuz doğru teşhisi koyarak sizi uygun tedavi ve bakım yöntemlerine yönlendirebilir.
Şampuan, saç kremi, saç dökülmesini önleyici losyon gibi aşırı agresif saç bakım ürünlerinizi, saç dökülmesi problemine yönelik geliştirilen dermokozmetik bakım ürünleriyle değiştirilebilir. Amaç, saç derinizi ve saçınızı sağlıklı tutmaktır. Bu şekilde saç folikülleri daha iyi korunur ve saçın zayıflamasının önüne geçilebilir.
Saçınızı sert bir şekilde fırçalamamaya, sık sık düzleştirmemeye veya çok sıkı bir şekilde toplamamaya özen gösterin. Bu tür alışkanlıklar uzun vadede saçınıza zarar verebilir, saçlarınızın kırılmasına ve dökülmesine yol açabilir. Saçlarınızın zayıfladığını hissediyorsanız, bir süreliğine saçınızı boyamaktan kaçının. Kimyasal işlemler, saçın daha da zayıflamasına ve dökülmenin artmasına sebep olabilir.
Saç derinize düzenli olarak masaj yapın. Saç köküne kan akışını uyarmak ve saçın büyümesi için gerekli besinleri sağlamak için sadece iki dakikalık bir masaj yeterlidir. Bu masaj sırasında esansiyel yağlar gibi doğal saç dökülmesi bakımları da tercih edilebilir. Bu yağlar, saç derisindeki kan dolaşımını artırarak saç foliküllerine daha fazla oksijen ve besin sağlar.
Beslenmenize dikkat edin. Saç dökülmesinde beslenmenin önemi büyüktür. Saçlarınızın dökülmesini önlemek için yeterli miktarda vitamin ve minerale ihtiyacınız vardır. Protein, B vitamini, çinko ve demir gibi besin maddeleri saçın sağlıklı büyümesini destekler. Yeterli ve dengeli beslenmek, saç dökülmesi sürecini yavaşlatabilir ve saçların yeniden güçlenmesine katkı sağlar.
Sonbahar ve ilkbaharda, mevsim geçişlerinde gıda takviyeleri kullanmaya başlayabilirsiniz. Bu takviyeler, saç dökülmesine karşı mücadelede etkili olabilir: vitamin ve mineraller içerir ve saçınızın yaşam döngüsü için gerekli besin öğelerini sağlar. Özellikle biotin, B12 vitamini, çinko ve demir içeren takviyeler, saç sağlığını desteklemek için faydalıdır.
Çoğu kanser ilacı, kanser hücrelerini öldürerek ya da çoğalmalarını engelleyerek etki gösterir. Ne yazık ki bu tedaviler sadece kanser hücrelerini hedef almamaktadır; aynı zamanda saç büyümesinden sorumlu olanlar gibi vücudun hızla yenilenen hücreleri üzerinde de etkilidir. Bu durum, kemoterapi tedavisi gören hastalarda sıklıkla görülen kanser sırasında saç dökülmesini açıklamaktadır.
Tedaviler, saç büyüme evresini aniden durdurur ve saç dökülmesi genellikle tedaviye başladıktan sonraki 2 ila 3 hafta içinde ortaya çıkar. Bazı hastalarda ise saç dökülmesi hemen meydana gelebilir. Bu tip saç dökülmesi çoğunlukla başın tamamına yayılır. Saç dökülmesi ilerleyici veya ani olabilir ve yoğunluğu kullanılan ilaçların türüne ve dozuna göre değişiklik gösterebilir. Uygulanan tedavilere bağlı olarak, vücut kılları, kirpikler ve kaşlar da saçlardan biraz daha geç etkilenebilir.
Saçlar genellikle son tedavi turunun bitiminden bir ila iki ay sonra tekrar uzamaya başlar. Ancak yeni çıkan saçlar, öncekilere göre daha ince, daha farklı bir renkte veya kıvırcık olabilir. Saçların eski haline dönmesi zaman alabilir ve bu süreç her bireyde farklılık gösterebilir.
Radyoterapi veya hormonal tedaviler gibi diğer kanser tedavileri de çeşitli derecelerde saç dökülmesine neden olabilir. Radyoterapi, özellikle uygulandığı bölgedeki saç foliküllerine doğrudan etki ederek bölgesel saç dökülmesine neden olabilir. Hormonal tedaviler ise saç dökülmesini daha hafif ve yaygın bir şekilde tetikleyebilir. Bu nedenle, kanser tedavisi sürecinde saç dökülmesi, tedavi türüne ve bireyin vücut yapısına bağlı olarak farklı şekillerde kendini gösterebilir.
*Severi G, et al. 40-69 yaş arası erkeklerde androgenetik alopesi: prevalans ve risk faktörleri. Br J Dermatol. 2003;149(6):1207-1213.
Her saç dökülmesi tipi için özel olarak formüle edilmiş CREASTIM REACTIV, NEOPTIDE EXPERT, ANAPHASE+ ve ANACAPS serilerini keşfedin