Saç Dökülmesi Nedenleri ve Çözümleri Nelerdir?

Saç Büyüme Döngüsü ve Saç Dökülmesi

Saç dökülmesi sürecini ve nedenlerini anlamak için öncelikle saç büyüme döngüsünü bilmek önemlidir. Saç gelişimi doğası gereği döngüseldir ve üç ana evreye ayrılır: büyüme, gerileme ve dökülme. Bu döngünün sağlıklı bir şekilde ilerlemesi, saçların güçlü ve canlı kalması için oldukça önemlidir.

• Anajen Evre: Bu, saçın büyüme evresidir. Saç kökü hücreleri bu aşamada çoğalır ve saç folikülü tarafından saç gövdesi üretilir. Saçın ayda yaklaşık bir santimetre uzadığı bu evre, ortalama 2 ila 6 yıl sürer. Anajen evre, saçın sağlıklı uzama sürecinin temel taşını oluşturur.
• Katajen Faz: Saç folikülünün inaktif hale geldiği geçiş aşamasıdır. Hücreler çoğalmayı durdurur ve saç büyümesi sona erer. Bu aşama yaklaşık 2 ila 3 hafta sürer. Katajen evrede saç kökü küçülür ve saçın dökülme hazırlıkları başlar. Bu kısa süreli evre, saç büyüme döngüsünün kritik bir aşamasıdır.
• Telojen Evre: Bu, dökülme evresidir. Saç dökülmesi hemen gerçekleşmez; bu süreç yaklaşık 2 ila 3 ay sürer. Eski saçlar sonunda dökülür ve yerini yeni saçlar alır. Sağlıklı bir saç derisinde saç köklerinin yaklaşık %86'sı anajen fazdadır ve bu, günlük olarak 50 ila 100 saç telinin dökülmesinin normal olduğunu gösterir. Telojen evre, saçın kendini yenileme sürecinin doğal bir parçasıdır.

Saç Dökülmesinin Nedenleri

Saç dökülmesinin birçok farklı nedeni vardır. Hormonal faktörlerden stres ve beslenme eksikliğine kadar çeşitli nedenlerle saç dökülmesi meydana gelebilir. Saç dökülmesinin nedenini anlamak, doğru tedavi yöntemiyle bu sorunun üstesinden gelmek için oldukça önemlidir.

Kadınlarda Saç Dökülmesi: Hormonal Faktörler

Saç dökülmesi birçok farklı nedene bağlı olabilir. Ancak hormonlar, saç dökülmesinde büyük bir rol oynar. Kadınlarda saç dökülmesinin yaygın hormonal nedenleri şunlardır:

• Doğum Kontrol Hapları: Doğum kontrol haplarının bileşimi ve hormon dozajı saç dökülmesine neden olabilir. Özellikle yalnızca progestojen içeren haplar androjenik etki yaparak saç dökülmesini tetikleyebilir. Saç dökülmesi, hormon dengesizliklerinden kaynaklandığı için, bu tür durumlarda uzman görüşü almak önemlidir.
• Polikistik Over Sendromu (PCOS): Aşırı androjenik hormon üretimi nedeniyle saç dökülmesi genç kadınlarda sık görülür. PCOS, hormonal dengesizliklerin sonucunda ortaya çıkabilir ve sadece saç dökülmesi değil, diğer pek çok fiziksel belirtiyle de kendini gösterebilir.
• Doğum Sonrası Hormonal Değişikliklere Bağlı Saç Dökülmesi: Doğum sonrası östrojen seviyelerindeki düşüş saç dökülmesine neden olabilir. Kadınların üçte biri bu durumdan etkilenir. Özellikle doğum sonrası dönemde hormon seviyelerinin normale dönmesi zaman alabilir ve bu süreçte saç dökülmesi sıkça görülür.
• Tiroid Bozuklukları: Tiroid hormonlarındaki dengesizlik saç dökülmesine yol açabilir ve bu durum, özellikle kronik telogen effluvium olarak tanımlanır. Tiroid problemleri, metabolizmayı etkilediği gibi saç sağlığını da doğrudan etkileyebilir.
• Androgenetik Alopesi: Erkeklerde yaygın olsa da kadınlarda da görülebilir ve genellikle kalıtsaldır. Bu tip saç dökülmesi 30-40 yaş arasında belirgin hale gelebilir. Kadınlarda genetik yatkınlık, saç yoğunluğunda belirgin azalmaya yol açabilir.
• Menopoza Bağlı Saç Dökülmesi: Menopoz sonrası hormonal değişiklikler saç dökülmesine neden olabilir veya var olan bir durumu kötüleştirebilir. Bu dönemde saçların incelmesi ve dökülmesi sıkça görülen bir durumdur.

Hormonal Olmayan Saç Dökülmesi Nedenleri

Hormonal olmayan diğer saç dökülmesi nedenleri arasında şunlar bulunur:

• Stres: Saç dökülmesinin en yaygın nedenlerinden biri olan stres, saçın erken dökülme evresine girmesine neden olabilir. Kronik stres, vücuttaki kortizol seviyelerini artırarak saç büyüme döngüsünü olumsuz etkileyebilir.
• Yorgunluk ve Beslenme Eksikliği: Yorgunluk, besin eksiklikleri ve anemi gibi durumlar saç dökülmesine yol açabilir. Özellikle demir, çinko ve protein gibi önemli besin öğelerinin eksikliği saçın sağlıklı büyümesini engelleyebilir.
• Mevsim Değişiklikleri: Özellikle sonbaharda saç dökülmesinde artış görülebilir. Bu, saçların büyüme döngüsündeki doğal bir değişimdir ve genellikle geçici bir durumdur.
• Traksiyon Alopesi: Saçın sürekli sıkı bir şekilde toplanması, saç köklerine zarar vererek dökülmeye neden olabilir. Özellikle sıkı örgüler ve topuzlar, saç köklerinde sürekli gerilime yol açarak kalıcı hasara neden olabilir.
• Otoimmün Hastalıklar: Noktasal kellik gibi otoimmün hastalıklar, saç köklerine saldırarak saç dökülmesine neden olabilir. Bu tip durumlarda saç kökleri bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğrar ve bu da saç kaybına yol açar.
• Mantar Enfeksiyonları: Saçkıran, saç köklerini enfekte eden mikroskobik mantarların neden olduğu bir durumdur. Saç derisinde dökülmeye ve lekeli bir görünüme yol açabilir.
• Yara İzli Alopesi: Saç köklerinin tamamen tahrip olduğu bu durum kalıcı saç kaybına yol açar. Yara izi oluşturan enfeksiyonlar veya cilt rahatsızlıkları bu tip saç dökülmesine neden olabilir.
• İlaca Bağlı Alopesi: Antikoagülanlar, antidepresanlar, beta blokerler gibi ilaçlar saç dökülmesine sebep olabilir. Bu tür ilaçların yan etkisi olarak saç dökülmesi sıkça gözlemlenir.
• Kanser Tedavisi: Kemoterapi ve radyoterapi, anagen effluvium adı verilen yoğun saç dökülmesine neden olabilir. Bu tür dökülme genellikle geçicidir ve tedavi sona erdikten sonra saçlar yeniden uzamaya başlar.
• COVID-19: Enflamasyon ve yüksek ateş, saç dökülmesine sebep olan başlıca faktörlerdir. COVID-19 geçiren kişilerde birkaç ay sonrasında saç dökülmesi görülebilir ve bu durum çoğunlukla geçicidir.

Saç Dökülmesi Konusunda Ne Zaman Endişelenmeli?

Saç dökülmesi bazen geçici olabilir, ancak altı aydan uzun süren saç dökülmesi veya yoğun saç dökülmesi yaşıyorsanız, bir uzmana danışmak önemlidir. Kaşıntı, ağrı veya kızarıklık gibi diğer belirtiler de varsa, bu durumların altında yatan nedenin araştırılması gereklidir. Ayrıca saç derisinde herhangi bir değişiklik, kızarıklık veya yara oluşumu varsa dermatolojik bir muayene önem arz eder.

Saç dökülmesinin nedeni doğru bir şekilde teşhis edilmeden tedaviye başlamak, sorunun daha da kötüleşmesine neden olabilir. Özellikle genetik yatkınlık, otoimmün hastalıklar veya hormonal bozukluklardan kaynaklı dökülmelerde profesyonel bir destek almak gerekir. Saç dökülmesinin erken evrelerinde müdahale edilmesi, dökülmenin önüne geçmek ve mevcut saçların korunmasını sağlamak açısından büyük önem taşır.

Ducray Ürünleri ile Saç Dökülmesine Çözümler

Saç dökülmesi problemleriniz için Ducray'ın özel ürünleriyle çözüm bulabilirsiniz. Saç dökülmesi süresi ve tipine göre farklı ürünler öneriyoruz:

• Ducray Anaphase+ Şampuan: Saç dökülmesine problemi için özel olarak geliştirilmiştir. Saçın ihtiyaç duyduğu besinleri sağlayarak saç dökülmesini azaltmaya destek olur. Saçın güçlenmesine ve hacim kazanmasına yardımcı olan bu şampuan, saç derisine masaj yapılarak kullanıldığında kan dolaşımını da destekler.
• Ducray Creastim Reactiv Losyon: 6 aydan kısa süren reaksiyonel saç dökülmesi için özel olarak geliştirilmiştir. Saç dökülmesini azaltmak ve saçları besleyip güçlendirmek için kullanılır. 
• İçeriğindeki vitamin ve besleyici bileşenlerle saçın yeniden güç kazanmasına destek olur.
• Ducray Neoptide Expert Serum: Hormonal ve genetik problemlerden dolayı (androgenetik alopesi) oluşan saç dökülmesi problemleri için özel olarak geliştirilmiştir. Saçların yoğunlaşmasına ve güçlenmesine yardımcı olur. Düzenli kullanımda saç köklerini besler ve saçların yeniden güç kazanmasına katkıda bulunur.

Ducray ürünleri, saç dökülmesi sorunlarıyla başa çıkmanız ve saç sağlığınızı yeniden kazanmanız için etkili çözümler sunar. Saç dökülmesiyle ilgili daha fazla bilgi almak ve ihtiyacınıza uygun ürünü seçmek için uzman bir dermatologla görüşmeniz önerilir. Saç sağlığınızı korumak ve dökülme problemlerini en aza indirmek adına doğru ürünleri seçmek son derece önemlidir.

Saç dökülmesinin nedeni ne olursa olsun, erken müdahale ile bu sorunla başa çıkmak mümkündür. Ducray olarak, saç dökülmesi sorunlarıyla başa çıkmanız ve saçlarınızın yeniden güçlenmesi için yanınızdayız.

Kaynaklar:

* Olsen, 1994; Shapiro, 1996

** Grover and Khurana, 2013

*** Blume-Peytavi et al., 2011; Wang et al., 2010

**** Billero et al., 2018