Kloazma, özellikle gebe kadını etkilediğinde “melazma” veya “gebelik maskesi” olarak da adlandırılabilen özel bir hiperpigmentasyon formudur. Ancak birçok kadın, hormonal kontraseptif kullanımı nedeniyle gebelik dışında da kloazmadan etkilenir. Buna bazen “doğum kontrol maskesi” denir.
İçi̇ndeki̇ler
Kloazma, yanaklar, burun delikleri, alın ve/veya üst dudak gibi yüzün farklı bölgelerinde pigmentasyon lekeleri veya kahverengi lekelerin varlığı ile karakterizedir.
Yüz kloazması ciddi veya bulaşıcı bir hastalık değildir, ancak dikkat çekici olduğu ve hoş bir görüntü sunmadığı için yaşam kalitesini ve özgüveni etkileyebilir.
Yüz kloazması genellikle 20 ila 45 yaş arasındaki kadınları etkiler: hamile kadınlar, hormonal kontraseptif alan kadınlar, hormon replasman tedavisi gören kadınlar.
Kloazma çok yaygın görülen bir cilt hastalığıdır. Gebe kadınların %90 kadarının gebelik sırasında hiperpigmentasyon belirtileri göstereceği tahmin edilmektedir(1).
Hiperpigmentasyon, hormonal kontraseptif alan 3 kadından 1'ini etkiler.
Koyu tenli kadınların kloazma geliştirme riski diğerlerinden daha fazladır.
Kloazma, hiperpigmentasyonun ana nedeni olan güneş ve gebelik sırasında üretilen veya hap gibi bazı tedavilerde bulunan kadın hormonlarının bir kombinasyonundan kaynaklanır. Hormonlar, cilt renginden sorumlu pigment olan melanin üreten hücreleri aşırı uyarır.
Yaşın da kahverengi lekeleri arttırabileceğini söylemekte fayda var.
Yüksek koruma sağlayan bir güneş kremi (SPF50+) uygulayarak kendinizi güneşten korumak kahverengi lekeleri önlemenin tek yoludur.
Kloazmanız varsa ve bundan kurtulmak istiyorsanız, uygun dermokozmetik ürünler kullanmayı düşünmeniz, hatta bir dermatoloğa danışmanız gerekir.
(1) Tyler KH. Physiological skin changes during pregnancy. Clin Obstet Gynecol. 2015
