Hormonal değişiklikler, kadınlarda saç dökülmesinin en yaygın nedenleri arasındadır. Bu durumu daha iyi anlamak ve tedavi etmek için hormonal saç dökülmesi hakkında bilmeniz gereken her şeyi keşfedin. Hormonal saç dökülmesi, farklı yaşam dönemlerinde karşılaşılabilecek, oldukça yaygın fakat bir o kadar da karmaşık bir sorundur. Hormonal dengesizlikler, saç sağlığı üzerinde ciddi etkilere yol açabilir ve bu durum pek çok kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yazıda, saç dökülmesi ve hormonlar arasındaki ilişkiyi, hamilelikte ve doğum sonrasında görülen saç dökülmesinin nedenlerini ve bu süreci yönetmek için etkili olabilecek çözümleri inceleyeceğiz.
İçi̇ndeki̇ler
Saç dökülmesi ve hormonlar arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Hormonlar, saçlı deri ve saç dahil olmak üzere tüm vücudu etkileme gücüne sahiptir. Hormonal değişiklikler, dönemsel, akut, kronik ya da genetik olsun, hormonal saç dökülmesi ile ilgili hemen hemen tüm fizyolojik problemlerde rol oynar. Hormonlar, vücuttaki pek çok süreci düzenler ve saç foliküllerinin büyümesi, döngü süresi ve dökülme sürecinde de büyük rol oynarlar.
Oral kontraseptif kullanımı ve menopoz başlangıcı, bilimsel olarak "kronik telogen effluvium" olarak adlandırılan kronik hormonal saç dökülmesini ortaya çıkaran başlıca hormonal faktörler arasındadır. Bu durum, altı aydan uzun bir süre boyunca düzensiz saç dökülmesine neden olabilir. Hormonların etkisiyle saç döngüsünde yaşanan bozulmalar, saçların erken bir dökülme fazına girmesine ve döngünün kısalmasına yol açar. Bu durum, özellikle saç yoğunluğunun azalmasına ve saçın güçsüzleşmesine neden olur.
Anajen fazının kısalması, en çok bahsedilen mekanizmalardan biridir. Bu, daha kısa bir saç döngüsüne neden olarak saçın daha sık dökülmesine yol açar. Hormonal saç dökülmesi genellikle bu süreçlerle ortaya çıkar. Androgenetik alopesinin ortaya çıktığı mekanizma da hormonaldir ve saçın dermal papillasında bulunan androjen reseptörlerini içerir. Androgenetik alopesi, saç foliküllerinin zamanla küçülmesine ve saçın incelmesine neden olur. Bu durum, başın tamamında saç kaybına yol açarak hastaların tedavi almak amacıyla bir dermatoloğa başvurmasına neden olabilir. Tedavi edilmediği takdirde bu süreç ilerleyebilir ve saçların geri dönüşü zor bir şekilde kaybına sebep olabilir.
Hamilelikte saç dökülmesi hormonal değişimlerin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Hamilelik sırasında, çoğu anne adayı artan östrojen hormonu seviyeleri sayesinde saçlarının kalitesinde önemli bir iyileşme yaşar. Östrojen hormonu, saçların daha uzun süre büyüme fazında kalmasına neden olarak saçların daha dolgun ve sağlıklı görünmesini sağlar. Ancak, hamilelik sona erdiğinde bu seviyeler hızla düşer ve bazı kadınlarda kümeler halinde saç dökülmesi başlar. Bu durum genellikle doğumdan sonraki birkaç ay içerisinde en yüksek düzeyde gözlemlenir.
Doğum sonrası saç dökülmesi, bilimsel olarak "akut telogen effluvium" olarak bilinen ve daha yaygın olarak doğum sonrası saç dökülmesi olarak adlandırılan bir tür saç dökülmesini tetikler. Hamilelik sonrası saç dökülmesi, hamilelikten sonra kadınların üçte birini veya hatta yarısını etkileyebilir. Bu durum, hormonal saç dökülmesi açısından hormonların oynadığı önemli rolün en iyi örneklerindendir. Hamilelik sırasında yüksek seviyelerde olan östrojen hormonu doğum sonrasında hızla düşer ve saç kökleri anajen fazdan telojen faza geçer. Bu da saçların daha kısa sürede dökülmesine neden olur ve kadınlar bu dönemde yoğun saç kaybı yaşayabilir.
Hamilelik sonrası saç dökülmesi yaşayan kadınların büyük kısmı, saçlarının tekrar normale döneceğini bilmelidir. Bu süreç genellikle geçicidir ve birkaç ay içinde saç dökülmesi durarak, saç yoğunluğu eski haline döner. Kadınlarda hormonal saç dökülmesinin kesin bir tedavisi olmasa da, bazı moleküller saç dökülmesini aktif olarak yavaşlatabilir ve saçın yeniden büyümesini teşvik edebilir. Bu alanda geliştirilmiş şampuanlar, saç dökülmesini önleyici losyonlar ve takviye edici gıdalar, hamilelik sonrası saç dökülmesi döneminde saç sağlığını desteklemenin önemli bir parçası olabilir.
Hamilelik sonrası saç dökülmesinin etkilerini azaltmak için dengeli beslenme, stres yönetimi ve saç köklerini destekleyen ürünlerin kullanımı önemlidir. Ayrıca, bu dönemde saç şekillendirici aletlerin sık kullanımından kaçınılmalı ve saçı fazla zorlamayan şekillendirme yöntemleri tercih edilmelidir. Saçın doğal yapısına uygun, saç dökülmesini önleyici içeriklerle zenginleştirilmiş ürünler de bu dönemde büyük fayda sağlayabilir.
Hormonal saç dökülmesi ve hamilelik sonrası saç dökülmesi gibi durumlarda, saç sağlığını desteklemek ve dökülmeyi azaltmak amacıyla bazı ürünleri kullanmak faydalı olabilir. Ducray'in saç dökülmesine karşı geliştirdiği ürünler bu konuda önemli bir destek sağlar:
Kaynak: Grover and Khurana, 2013
